Content
- Medyanın Geleceği: Yeni Teknolojiler ve İzleyici Deneyimi
- Bu yazar ile ilgili daha fazla bilgi
- Futbol ve Ulusal Kimlik: Milli Takımların Toplumsal Rolü
- Antrenörlerin, Beden Eğitimi Öğretmenlerin ve velilerin her zaman ulaşabileceği bir baş ucu kitabı olması dileğimle.
- Futbolun sosyolojisinde taraftarlığın rolü
- Türkiye’de madencilik: Yağma ve direniş panoraması
- Maç Günü Heyecanı: Taraftarların Sosyal Medya ve Topluluk Etkileşimleri
- Çocuğa Mitolojiden Yazmak: Metinlerarasılık, Yeniden Yazım ve Adaptasyon
- Teknolojinin Sahada Oyunu: Video Yardımcı Hakem Teknolojisinin Rolü
- Spor Endexi
- Futbol ve Cinsiyet Rollerinin Değişimi: Kadınların Sahadaki Yükselişi
- “Futbolun kendi potansiyelinde her şeyden önce bir oyun ve spor görüyorum”
Önceleri gençleri terörden uzaklaştırmak için kullanılan futbol, daha sonraları tüketim ideolojisinin yaygınlaştırılmasında etkili bir ajan rolünü üstlenecektir. Futbolun özel televizyonların yayın hayatına geçişi sonrasında yeni bir role büründüğünü, hayatın popülerleşmesi ve yeni dönemin yarattığı uygulamaların pekiştirilmesinde futboldan yararlanıldığı görülmektedir. Türk futbol medyasının oluşması ve etkinliğini Avrupa’da elde edilen başarılar sonrasında yapmış olduğu hamasi yayınlarla arttırdığı bir dönemdir bu. Futbol, artık sahaların dışına taşıp akla gelen her konuya el atmaya başlamıştır. Futbolun ekonomik gücünün ötesinde bir kamuoyu oluşturma ve bu kamuoyunu harekete geçirme gücü söz konusu.
Medyanın Geleceği: Yeni Teknolojiler ve İzleyici Deneyimi
Kız çocuğu da erkek çocuğu da TV’de, gazetede, sosyal medyada kadın futbolcuyu, kadın teknik direktörü, kadın yazarı, kadın yorumcuyu gördükçe büyüdüğünde cinsiyetin aslında bir ayrımcılık meselesi olamayacağını öğrenebilir. Kadın futbolu gelişiyor, önemli sponsor destekleri alıyor hatta kadın futbol ligi bu sezon ilk kez TV’den canlı yayınlandı. Futbolun milli takımları aracılığıyla ulusal kimliğin oluşumunda ve güçlenmesinde oynadığı rol büyüktür. Bu spor, taraftarların duygusal bağlarını güçlendiren ve ulusal gururun sembolü haline gelen bir platform sağlar.
Bu yazar ile ilgili daha fazla bilgi
- Türkiye’de yıllardan beri ‘teşvik primi, şike, hakem-maç-oyuncu ayarlama’ gibi konularla ilgili olarak gündeme gelen ve konuyla ilgili olan kesimlerin gayet iyi bildikleri bir konuda olup bitenleri takım gözlüklerinden uzaklaşarak, serinkanlılıkla ele almak zorundayız.
- 1980’ler siyasi erkin futbola en çok müdahil olduğu fakat aynı zamanda en fazla alt yapı hamlesinin de gerçekleştirildiği yıllar olacaktır.
- Sosyolojinin açtığı bu yoldan ilerleyen farklı disiplinlerden araştırmacılar, zaman içinde bu konunun ne kadar kapsamlı ve karmaşık olduğunu göstermişlerdir.
- Bu durum muhtemelen en fazla biçimde profesyonel futbol da göze çarpar…Yerel ve bölgesel kimliklerden başka toplumsal bakımdan en fazla göze çarpan özdeşleşme bir kültürel sembol olarak spor yoluyla inşa edilir ve sürdürülür.
- Yavaş yavaş toparlanılan 1980’li yılların sonundan itibaren ise daha yerleşik olarak ‘halktan kopuk’ bir sol anlayış genel olarak siyasal alanın tüm ‘sol’una yansımaya başlamıştır.
- Özellikle uluslararası turnuvalar, milli kimlik duygusunu güçlendirir ve insanları bir ulus olarak bir araya getirir.
Maç günü artık stadyumların sınırlarını aşarak, milyonlarca insanın dijital dünyada buluştuğu bir ritüele dönüştü. Kameraların oyuncuların ve oyunun her anını yakalaması, futbolu sadece bir spor etkinliği olmaktan çıkarıp bir medya olayına dönüştürmektedir. Bu etkileşim, futbolun küresel bir fenomen olarak daha da güçlenmesine ve milyonlarca insanın duygusal ve entelektüel bir deneyim yaşamasına olanak tanımaktadır.
Futbol ve Ulusal Kimlik: Milli Takımların Toplumsal Rolü
Dünyada ve Türkiye’de futbolun yaşadığı değişimler, nedenleri ve sonuçları çeşitli açılardan değerlendirmeye devam ediliyor. Sonra yaşlarında artık, babamlar stadın ‘daha kıdemli’ taraftarlarının olduğu yere giderken biz çocuklar, onların karşı tribününe gider, maç bittiğinde de buluşup eve dönerdik. Babam beni ilk maça, Sunderland-Southampton (1-1) karşılamasına götürdüğünde 6 yaşındaydım. O yıllarda maçın bitimine 15 dakika kala kapıları açarlardı ve siz de içeri girerdiniz, kimse de bir şey demezdi. Büyükbabamlar stadın hemen yakınında otururdu, kalabalığın sesi çoğu zaman çok cazip geldiği için defalarca son 15 dakika izlemeye gittim çocukken.
Antrenörlerin, Beden Eğitimi Öğretmenlerin ve velilerin her zaman ulaşabileceği bir baş ucu kitabı olması dileğimle.
Gol atıldığında taraftarlar statta ya da evlerindeki koltuklarında ayağa kalkar; bu hareket yerçekimine karşı bir harekettir. Son büyük çekim, yani ölüm, toprağa doğru olduğu için, futbol oyunu ölümü oyalar ve her hafta sonu, stadyumlarda ölümle yaşamın heyecanlı bir oyunu gerçekleşir. Sosyal medya, maç günü taraftarlar için anlık analiz ve yorum yapma fırsatı sunar. Taraftarlar, maçın her anını değerlendirir, hakem kararlarına tepki gösterir ve oyuncu performanslarını tartışır. Bu aktif katılım, maç deneyimini derinleştirir ve taraftarların duygusal tepkilerini serbest bırakmalarını sağlar.
Futbolun sosyolojisinde taraftarlığın rolü
Bu açıdan medyanın kullanmış olduğu dil ve söylem aracılığı ile var olan güç ve iktidar ilişkileri sürdürülmektedir. Medyanın üst düzey yöneticilerinin üç büyük kulübün yönetiminde yer alması, bu kulüplerin ülke içindeki taraftar potansiyellerini harekete geçirmede kullanılabildiği gibi bu kulüplerin siyasal iktidarlarla ilişkisinin sağlanmasında da bu kişilere görevler düşmektedir. Futbol alanında zihinsel anlam haritalarımızın oluşturulmasında gazetelerdeki futbol sayfaları, televizyonlardaki futbol programları ve futbol gazeteleri aracı bir rol oynamaktadır. Özellikle üç büyüklerin maçları öncesinde ve sonrasında yapılan yayınlarda kullanılan abartılı dil, oynanacak olan ‘oyun’u, ‘oyun’luktan çıkarmak suretiyle fanatizmin yükselmesini teşvik etmektedir.
Türkiye’de madencilik: Yağma ve direniş panoraması
Ama toplamda dergi okumaya merakı olmayan bir toplumu ikna etmeye yeterli olmadı sanırım. Bu sitede yer alan yazı, makale, fotoğraf, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Socrates Dergi ve Dijital Yayıncılık Sanayi A.Ş.’nin yazılı izni olmaksızın sitede yayımlanan eserler kısmen veya tamamen kaynak gösterilerek dahi çoğaltılamaz, yayımlanamaz, işlenemez, umuma iletilemez ve temsil edilemez.
Maç Günü Heyecanı: Taraftarların Sosyal Medya ve Topluluk Etkileşimleri
Futbol, sosyal medyanın gücünü en iyi şekilde kullanan spor dallarından biridir. Taraftarlar, maçlar öncesinde, sırasında ve sonrasında sosyal medya platformlarında aktif olarak paylaşımlar yaparlar. Takımlarını destekleyen videolar, taraftar gruplarının rexbet oluşturduğu etkileyici içerikler ve maç analizleri, futbolun coşkusunu dijital dünyada da canlı tutar. Stadyumların renkleri, futbol maçlarının sadece bir görsel unsuru değil, aynı zamanda bir toplumsal dokunuş ve kültürel ifade biçimidir.
Çocuğa Mitolojiden Yazmak: Metinlerarasılık, Yeniden Yazım ve Adaptasyon
- Futbol medyasını biraz daha yakından incelediğimizde özellikle askeri bir dilin tercih edildiği ve bu dil aracılığı ile şoven bir anlayışın desteklendiği görülmektedir.
- Bu, spor altyapısının geliştirilmesi, istihdam yaratılması ve turizmin canlanması gibi ekonomik faydaları beraberinde getirir.
- Ve kültür endüstrisi içinde bir sermaye birikimi ile servet transferleri sayesinde kitleleri yönlendirecek kaynağı bulmayı sağlıyorlar.
- Geçen yıl Alaattin Çakıcı’nın Beşiktaş kulübü tarafından sağlanan vize ile yurt dışına kaçtığını ve ardından Çakıcı ile birtakım futbol adamları arasında yapılan telefon kayıtlarının dökümlerinde, mafyanın futbolun nerelerine kadar uzandığı ortaya konulmuştur.
- Spor ve politika arasında hiçbir ilişki yoktur anlayışının altının çizilmesi aslında kitle iletişim araçları vasıtasıyla sporun ne denli önemli bir ideolojik işlevi yerine getirdiğinin göstergesidir.
- Bu davanın sonucu Türkiyede seyirci eylemlerine yeni bir bakış açısı getirebilir.
- Ancak, doğru şekilde yönetildiğinde, futbolun toplum üzerindeki olumlu etkileri, insanları bir araya getirerek daha güçlü ve birlikte hareket eden toplumlar oluşturabilir.
Futbol, toplumda adalet ve eşitlik için bir ses olma potansiyeline sahiptir. Özellikle futbolun, cinsiyet eşitliği, ırkçılık ve diğer sosyal adaletsizliklere karşı mücadelede bir platform olarak kullanılması, toplumsal farkındalığı artırabilir ve değişim için bir katalizör görevi görebilir. Maç sırasında yaşanan heyecan, sevinç ve hatta hayal kırıklığı duyguları, insanları birbirine bağlar. Maçın sonucu ne olursa olsun, tribündeki herkesin yaşadığı duygular ortaktır ve bu da toplumsal bağları güçlendirir. Hemen her çocuğun sadece futbol değil tüm takım sporlarında bu dersleri alarak büyümesi son derece faydalı olur. Elbette bu noktada, ailelerin aşırı hırslı olmaları büyük bir tehlike; kaybettiği veya yenildiği için anne babasından azar işiten çocuğun kişisel gelişimi zedelenecektir.
Teknolojinin Sahada Oyunu: Video Yardımcı Hakem Teknolojisinin Rolü
Toplumu düzen ve intizam içinde tutma düşüncesi futbol sahalarına da sirayet etmiş ve stadyumları dolduran taraftarların nasıl davranmaları gerektiğinden, saha içindeki futbolcuların sakal-bıyıklarına kadar pek çok alanda etkili olmuştur. Dünyada eşine az rastlanacak bir kararla Ankaragücü’nün Evren’in talimatı ile birinci lige alınması da yine bu dönemde gerçekleşmiştir. 12 Eylülün Türk spor medyasına etkisi, haberlerin askeri bir dil, militarist bir söylem kullanılarak verilmesi biçiminde bugünde hala devam etmektedir. Bu nedenle, bir yorumcunun etkisi sadece bir bölgeyle sınırlı kalmaz; sesi, milyonlarca insan tarafından duyulur ve anlam kazanır. Yorumcular, farklı kültürlerden gelen izleyiciler için futbolun evrensel diliyle iletişim kurar ve bu sporun birleştirici gücünü pekiştirir.
Futbol maçları, sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda bir topluluk deneyimidir. Maç günleri, şehirlerde bir dizi sosyal etkinliği tetikler; restoranlar, barlar ve sokaklar, taraftarların topluca kutlama yapması için bir platform sağlar. Bu, futbolun sadece spor alanında değil, aynı zamanda toplumsal bağların güçlendirilmesinde kritik bir rol oynadığını gösterir. Futbol, dünya genelinde milyonlarca insanın tutkuyla bağlı olduğu bir spor dalıdır.
Futbol ve Cinsiyet Rollerinin Değişimi: Kadınların Sahadaki Yükselişi
Bu heyecan verici yolculuk, modern futbolun en belirgin özelliklerinden biridir. Medyanın futbol üzerindeki etkisi sadece yayın değil, aynı zamanda spor haberleri, analizler ve yorumlar aracılığıyla da görülmektedir. Maç öncesi ve sonrası değerlendirmeler, transfer dedikoduları ve teknik direktörlerin taktik analizleri, medya tarafından geniş bir şekilde ele alınarak futbolseverlere sunulmaktadır.
- FSG, Körfez sermayesinden farklı olarak, Manchester City’deki gibi bir halkla ilişkiler projesi olmadığı yani paraları saçıp savurmadığı için, büyük vaatlerde de bulunmuyor.
- Seyirci eylemleri için ilk kez, yakın tarihte(2004) Bursada meydana gelen bazı olaylar sonrasında TCK 313.
- Bu ortak tutku, toplumun birçok kesiminden insanların bir araya gelmesini ve ortak bir amaç etrafında birleşmelerini sağlar.
- Yüzyıl sonlarında İngiltere kulüplerinin hisse sahiplerinin yüzde 15’inden fazlası birahaneci-meyhaneci imiş.
- Takımlarının kazanması için her türlü yolun mübah olduğunu düşünen bir kitle stadyumlarda yerlerini almakla kalmamış, futbolcularına, antrenörlerine, hakeme, rakip takım futbolcularına ve seyircilerine gereken cezayı kendi bildikleri yöntemlerle vermeye kalkışmışlardır.
- Yüzyıl sonlarında bir sanayi işçisinin günlük alkol tüketimi iki ilâ dört litre imiş; gıdasının yaklaşık yüzde 15’ini birayla alırmış!
Ergenekon soruşturmalarından farklı olarak çok daha geniş bir kitleyi ilgilendiren ve daha duygusal bir atmosfere sahip olan bir alandan söz ediyoruz. Yaşananların Fenerbahçe Spor Kulübü ve başkanı Aziz Yıldırım üzerinden değerlendirilmesi ve bu yönde yorumlar yapılması durumun önemini ne yazık ki gözden kaçırmaya neden olmaktadır. Türkiye’de yıllardan beri ‘teşvik primi, şike, hakem-maç-oyuncu ayarlama’ gibi konularla ilgili olarak gündeme gelen ve konuyla ilgili olan kesimlerin gayet iyi bildikleri bir konuda olup bitenleri takım gözlüklerinden uzaklaşarak, serinkanlılıkla ele almak zorundayız. Aksi takdirde Temiz futbol özlemimizi bir kez daha ertelemek zorunda bırakılabiliriz.
“Futbolun kendi potansiyelinde her şeyden önce bir oyun ve spor görüyorum”
Futbol maçlarının atmosferi, taraftar gruplarının benzersiz ritüelleri ve gelenekleri ile zenginleşir. Maç günleri, stadyum çevresinde gerçekleşen kutlamalar, marşlar, tezahüratlar ve renkli kıyafetlerle doludur. Taraftarlar, takımlarının başarısı için bir araya gelerek güçlü bir sosyal bağ oluştururlar.
Örneğin, futbol temalı filmler, belgeseller ve kitaplar, sporun derinlemesine incelenmesini ve hikayelerin anlatılmasını sağlar. Özellikle 1980 yılındaki darbe sonrası solun kitlelerle kurduğu bağda önemli değişimler olmuştur. Yavaş yavaş toparlanılan 1980’li yılların sonundan itibaren ise daha yerleşik olarak ‘halktan kopuk’ bir sol anlayış genel olarak siyasal alanın tüm ‘sol’una yansımaya başlamıştır. Solun bu kopukluğu güçsüzlüğü, güçsüzlük de daha fazla kopukluğu getirmiş, özellikle 90’lı yıllarda bu süreç hızla kendini belli etmeye başlamış ve artık toplumsal yaşamda ‘sol’ ile ‘entellektüel’ olma durumu daha fazla dışlayıcı olarak benimsenir olmuştur. Bunun yanında sistemin teknolojik sıçramalar yardımıyla kullandığı iletişim teknolojisindeki yeniliklere ‘soldan’ cevap yerine, içine kapanma daha çok artmıştır.
Bu duygusal deneyimler, taraftar kültürünü şekillendirir ve onu benzersiz kılar. Her hafta binlerce taraftar, takımlarını desteklemek için stadyumlara akın eder. İnsanlar, renkli atkılar ve formalarla takımlarının renklerini taşırken, birlikte şarkılar söyleyerek, tezahüratlar yaparak bu bağı pekiştirirler. Özellikle alt yapı projeleri ve gençlik futbolu programları, toplulukları bir araya getirerek sosyal entegrasyonu artırır ve gençler arasında pozitif bir etki yaratır.
- Yani, futbolumuzda yaşanan kirlenme sadece futbolun ortaya çıkardığı bir durumdan ibaret değildir.
- Bu durum, yerel ekonomiye olumlu katkı sağlar ve işletmeler için önemli bir ticari fırsat yaratır.
- Türkiye’deki mikro milliyetçilik, takım taraftarı olma noktasında şehir takımları, sadece o şehirde yaşayan küçük gruplar tarafından desteklenmektedir.
- Futbolun sosyal etkileri, toplumların ve kültürlerin dokusunu derinden etkileyen bir fenomendir.
- Söz gelimi ilk dönem “evine git de yufka aç, kuru fasulye yap, sana ne futboldan ne anlarsın” mesajları geliyordu, bir sene dolmadan “bırak yemeği falan, bizim takımın hali ne olacak onu anlat” demeye başladılar.
Televizyondan Tribüne: Futbolun Medyatik Dönüşümü
Dünyanın farklı bölgelerindeki yerel farklılıklar o bölgelerin futbol tarzlarına doğrudan etki etmiştir. Brezilya’da ortaya çıkan Ginga tarzı oyun sosyolojik öğeye örnek olarak gösterilebilir. Portekizlilerin Brezilya’ya gelirken yanlarında getirdikleri Afrikalı kölelerin bazıları ormana kaçmıştır.
Ancak, bu tür rekabetin, futbolun küresel diplomasiye olan olumlu etkisini gölgelememesi gerekir. Sahada ve sokakta oynanan maçlar, taraftarları bir araya getirir ve bir takımın renklerine gönül veren insanlar arasında güçlü bağlar oluşturur. Bu bağlar, taraftar gruplarının oluşmasına ve toplum içinde sosyal etkileşimin artmasına katkı sağlar. Futbol, kitlelerin kültürel ve toplumsal yanlarını dışa vurdukları bir alan ve medyanın gözünün fazlasıyla dikildiği bir yer olduğundan olan biten her şey fazlasıyla öne çıkıyor. Söz gelimi fazla tanımadığınız bir kültürle ilgili fikir sahibi olmak istiyorsanız statlarına, futbol kamuoyuna göz atarsanız genel bir fikir elde edebilirsiniz. Futbol toplumların içinde var olanı görünür hâle getirir, biz neysek futbolumuz da odur.
Bu yeni dönemde devletin piyasaya müdahalesini öngören ulusal kalkınma planları-politikaları ile ulusal düzeydeki rekabetin yerini serbest piyasa ekonomisi ve uluslar arası rekabet almıştır. Neo Liberalizm ve serbest Pazar kriterlerinin(rekabet, üreticilik, serbest değişim, verimlilik) geçerli olduğu bir ekonomi politikası anlayışı tüm dünyada uygulanmaya başlanmıştır. Üretim anlayışındaki bu değişim toplumsal ve kültürel alanda da kendisini gösterecektir. Kapitalizmin dönüşmesine ve dünyanın giderek tek bir Pazar haline getirilmesine yol açan bu yeni süreç Küreselleşme olarak nitelendirilmektedir. Küresel kültürü ortaya çıkaran çok çeşitli toplumsal ve kültürel gelişmelerin içerisinde Olimpiyat Oyunları, futbolda dünya kupası ve uluslar arası tenis turnuvaları gibi dünya çapındaki spor dallarının gelişmesi de yer almaktadır.
Türkiye’de futbolun etkisinin artmasında ve tüm topluma yayılmasında özel televizyonların benimsedikleri yayıncılık anlayışının büyük bir etkisi bulunmaktadır. Özel televizyonlar en çok reyting getiren alanlardan birisi olan futbolu fazlasıyla sahiplenmişler ve futbolun haftanın 7 günü, her an hayatımızın içerisine yerleştirilmesine katkıda bulunmuşlardır. Takımlarının kazanması için her türlü yolun mübah olduğunu düşünen bir kitle stadyumlarda yerlerini almakla kalmamış, futbolcularına, antrenörlerine, hakeme, rakip takım futbolcularına ve seyircilerine gereken cezayı kendi bildikleri yöntemlerle vermeye kalkışmışlardır. Başarının her şey olduğu anlayışı kitlelere her ortamda tekrarlana tekrarlana benimsetildiğinde; bunu elde etmek için her türlü değerden ödün verebilecek bir rol –modeli yaratılmasının önü açılmış olmaktadır. Onun içindir ki futbol sahaları artık rakip takım seyircisine kapatılır hale getirilmiş, ‘futbol üzerinden teşhir edilerek normalleştirilen şiddete’ duyarsızlaştırma yaklaşımları ile meşruiyet kazandırılmıştır. Sporun –kitle iletişim araçları ile birlikte yaşadığı dönüşümün daha iyi anlaşılabilmesi için son 20 yıla damgasını vuran değişimin ortaya çıkış nedenlerine ve dünyadaki etkilerine kısaca değinmek gerekmektedir.
Futbolun küresel bir dil olarak işlev görmesi, insanları eğlendirirken aynı zamanda dünyanın dört bir yanından insanların birbirleriyle bağlantı kurmasını ve etkileşimde bulunmasını sağlar. Her gol, her zafer veya her mağlubiyet, milyonlarca insanın duygusal bir deneyim yaşamasına neden olur ve bu da futbolun insanların kalplerinde ve zihinlerinde derin bir iz bırakmasını sağlar. Futbolun toplumlar üzerindeki kültürel dönüşümü, sporun sınırlarını aşarak derin etkilere sahip olmuştur. Bu fenomen, insanların duygusal, sosyal ve ekonomik bağlarını güçlendirerek, küresel bir çapta toplulukları bir araya getirmiştir. Futbolun bu evrensel cazibesi, onu sadece bir spor etkinliği olmaktan çıkarıp, kültürel bir fenomen haline getirmiştir. Hall’ın belirttiği noktadaki gelişmeler günümüzde ‘endüstriyel futbol’ adı verilen ‘tamamen piyasa için futbol’ diyebileceğimiz hızlanan süreçte daha da netlik kazanır.
Adorno’ya göre, spor kapitalizmin gelişimi için araçsallaşan akla bağlıdır ve tehlikeli toplumsal mesajlar yayar; oyuncu çok çalışır ve antrenman yaparsa daha başarılı olur. Adorno, sporun aynı sınıftaki insanların rekabetini, yarışını normalleştirme rolüne değinir. Normalleştirilenler arasında, kendini ve rakibini yaralamak pahasına mücadele etmek de vardır.
Türkiye’de ise günümüz Futbol oyunları dört ana ligde faaliyetlerine devam etmektedir. Bunlar; Süper Lig, Birinci Lig, İkinci Lig, Üçüncü Lig, Bölgesel Amatör Lig ve İl Amatör Ligi’nden oluşmaktadır. 10 Ağustos 2015 tarihinde yayın hayatına başlayan sosyalbilimler.org, sosyal bilimler alanında çalışma yürüten her bireyin yararlanmasına veya katkı sunmasına açık akademik bir web sitedir. Günümüzdeki modern futbol ise 1863’te İngiltere’de kurulan Futbol Birliğinin hazırladığı kurallarla oluşturulmuştur. İki futbol kitabı yazdım, dört sene futbol dergisinin yayın yönetmen yardımcılığını yaptım.
- Örneğin, futbol temalı filmler, belgeseller ve kitaplar, sporun derinlemesine incelenmesini ve hikayelerin anlatılmasını sağlar.
- Futbol politikasının değişiminin etkilerini konuşabilmemiz için, önce bir futbol politikasının olması gerekir.
- Mahalleli gençler ‘mahalle’ isimleriyle ‘tribün gruplarının’ alt-gruplarını oluşturmaktadırlar.
- Futbol, sadece spor tutkusu değil, aynı zamanda kültürel bir ifade biçimidir.
- Futbol yazınını da içine alacak şekilde, toplam olarak futbol içeriklerine bakalım; filmler seyredilmiyor, belgeseller izlenmiyor, dergiler zor ayakta duruyor ve TV kanallarının futbol programlarına ilgi az.
- Yüzyılın ortalarından itibaren futbolun serüveni modernleşme ve organizasyon modelleri arasında paralellik göstermektedir.
Bu insanlara futbolun oyun olarak kendisinden daha öte bir şey verebilmek çok zor. Çocukla futbolu bir araya getirebilecek yazınsal ürünlerin kitap ve özellikle çizgi roman olduğunu düşünüyorum. Süreli yayınlar an itibariyle yok ama çizgi roman kültürünü futbol üzerinden yeniden yeşertebilecek yazar ve çizerlerin olduğuna inanıyorum. Futbolun kültürel izdüşümleri, her ülkede farklılık gösterirken, temelde ortak bir payda üzerinde birleşir. Sokaklarda, parklarda, her yerde futbol oynanır ve bu oyun toplumları bir arada tutar.